- var
-
1́is. 财产, 财物, 财富, 产业; 所有的东西: Bütün varını çocukları için harcadı. 为了孩子他花光了他所有家产。2́s. 有; 存在的: Bayrama iki gün var. 离过节还有两天。Var olanı verdim, başka yok. 有的我都给了, 没有其它东西了。Sizde sabır var. 您是个有耐性的人。◇ -i \var etmek 造成, 形成; 创造, 创立, 创建 \var evi 富裕家庭, 殷实家庭, 富户 \var gücüyle çalışmak 努力工作 \var kuvvetiyle 全力地, 竭尽全力地: Var kuvvetiyle dayandı. 他尽全力反抗。Aralarından biri akıntıya kapıldığı zaman ötekiler var kuvvetleriyle dayanarak onu geri çekiyorlardı. 一个人被卷进了水流, 其他人拼命地拉他。\var olma 哲́ 存在 \var olmak 有, 存在: dünyada \var olan şeyler 世间万物 \var olmak veya olmamak 干或不干; 存之与否, 能否存在下去 \var yok 1) 大概, 大约; 约, 约莫: Yaşı on iki var yok. 他大约有十一二岁。 2) 处于不妙的状况 3) 数量不大, 不多 \vara yoğa karışmak 干涉一切, 干预一切, 过问一切 \vara yoğu tokatlamak 无缘无故地打耳光 \varı yoğu 所有的一切, 有财产: Varım yoğum budur. 这就是我所有的一切。Bu iş için varını yoğunu feda etti. 为了这件事他奉献了一切。\varını tüketmek 使用一切手段 \varını yoğunu kaybetmek 失去了一切 \varını yoğunu ortaya koymak 全盘托出 \varla yok arası 难以区分的, 难以辨别的, 难以识别的, 勉强看得出的 \varsa. yoksa. 张口是…, 闭口是…: Varsa o yoksa o. 张口是他, 闭口还是他。◆ Var mısın? 1) 你打赌吗?我们打赌吧? 2) 是吗?这事怎么样了?Var ol! 真好!真棒!真了不起!好!Var olsun! 万岁!Varsa (或 Var mı) pulun herkes kulun; yoksa (或 yok mu) pulun dardır yolun. 钱聚如兄, 钱散如奔; 有钱千里通, 无钱隔壁聋。Var varlatır, yok söyletir. 施人钱财, 不如教人致富。
Türkçe-Çince Sözlük. 2014.